valla yok değil var. çift olarak da dönen var, tek başına kadın erkeklerden de var. (Ama dönen kadın sayısı benim etrafımda da düşük.)
Üniversite arkadaşlarımdan çoğu artık yurtdışında yaşıyor. Ve çevremden de çok giden-gelen oldu. Ama tabi gidip dönenler de az değil. Öyle sadece kuzeye ülkelerine gidip de değil.
Slovenya, çekya, ingiltere, avustralya, irlanda, romanya, isveç, finlandiya, peru, dubai, arjantin, singapur, malezya, japonya, hollanda'da (bunlar şimdilik hatırladıklarım.) yaşayıp dönen arkadaşlarım var. Bunların hepsi 25-40 yaş aralığındaki insanlar. Kimi oraya alışamadığından, kimi ailesi için, kimi kendini yalnız hissettiğinden, kimisi çocuklar hastalanınca sağlık sistemine erişemediğinden, kimi de yemeklere alışamadığından geri döndü. :) Bazılarının zaten baştan planı yurtdışında iyi bir para ve iş bağlantısı yapıp sonra gelip Türkiye'de yaşamaktı ki bu planlarını yapanlar da var.
Ama tabi dönenlerin bir 10 katı kadarı da yurtdışında. Hallerinden memnunlar mı dersen, yani büyük ölçüde evet.
Ülke değiştirmek yabancı bir yere gitmek gerçekten zor bir durum. Ancak yapılmaz da değil. Tabi bazı şeyleri, değişiklikleri ve sana orada yabancı olarak davranılmasını göze alman gerekiyor.
Bir kere buradaki durumun oradaki yaşamı göğüsleme ihtimalinin temel unsuru oluyor. Yukarıda saydığım ve yurtdışına yerleşen arkadaşlarımın çoğu, burada kamuda veya özelde iyi işlerde halleri vakitleri yerlerinde olan insanlar. Tabiki gittiklerinde o ülkede buradaki standartlarının biraz düşeceğini bilerek gittiler. Ancak bazen düşünceleri planları orada gördüklerine uymadı ve geri geldiler. Ki dönenlerin büyük kısmı bu gruptan. Bazıları da oradaki yaşama tutundular.
Bununla beraber, Üniversitenin hemen sonrasında gidip yerleşen arkadaşlarımın büyük kısmı orada kaldılar. Doğrusu farklı zamanlarda bunlarında bir kısmı buraya tekrar dönmeyi düşündüler. Ama Türkiye'de yukarıda anlattığım grup gibi, bir iş güç, ev düzen durumu olmayınca büyük çoğunluğu bu dönüşü yapmadı uygun imkan bulamadı. Mesela birisi doktorasını bitirmiş üzerine 5 yılı da aşkın süredir İsveç'te çalışıyordu. Vatandaşlığı bile almıştı. Dönüşü için uygun işlere alanlara baktık, çalıştığı alanı karşılayacak düzgün hiç bir iş bulamadık ve o da bu fikirden sonunda vazgeçti. (biraz da vazgeçirdim diyebiliriz.) Bir başkası ise çalıştığı şirketin Türkiye ofisine geçti, ancak globalde de bir bilinirliği ve pozisyonu olduğu için zaten olmazsa başka bir yere geçerim bileti her zaman elindeydi ki, o da 1 yılı dolmadan avrupaya döndü.
Konuyu gereksiz uzattım. Ama sonuç şudur ki, evli-bekar-çocuklu farketmeksizin giden çok, dönenler de görece az da olsa var. Ülke değiştirmek büyük bir karar ve bazı insanlar bu büyük değişimi iyi yönetemiyor, alışamıyor, buradaki rahatını özlüyor ve dönüyor. Kimisi için gecenin köründe çıkıp boğaz kenarında midye kokoreç yeme rahatlığı bile başka hiç bir şeye değişilmiyor.
Benim açımdan ise artık Türkiye'de ne kadar yıllardır süren işim, hayatım ailem olsa da, 40 yaşıma merdiven dayamışken ne olursa olsun eşimle ailemle birlikte çıkıp gitmek, gerekirse orada en basit işlerden yeni bir kariyer kurup başlamak var. Burada yaptım orada da yaparım, bir şekilde de aileme bakarım. Ülkedeki bu karamsarlıkla 40 yıla yakın yaşadıktan sonra, neresi olursa olsun, bir şekilde hayatımızı da kurarız. En azından çocuklarım hayatlarını gülümseyerek geçirsin diye her şeyi göze alırım. Ki umarım yakında da terk-i diyar eyleyip gideceğiz.
edit: bir de link ekleyelim.
www.youtube.com